Duvarlar..
Haramiler'in maviye boyadığı..
Gramafonla süslediği cümlelerini..
Liseydi aylardan..
Günlerden yalnızlık..
Komposizyon saatiydi kapıyı çalan..
Antitolgaist bir öğretmen daha..
Derslerden edebiyat..
Peltek Türkçe'si ile; anımsattı kompozisyon yazılacağını..
Konu ? dedik sınıfça..
"Sükunet" dedi..
:))
idi yüzümdeki ifade..
Ona bir "duvar" resmi teslim ettim kompozisyon olarak..
Sayfalarca harfin sunulduğu sınavda..
Epey düz ve derin bir duvardı..
"0" alırsın dediler..
Dert değildi ki..
Bilmiyorlardı ki..
Bilmiyorlardı..
Neydi bilmedikleri?
Her şeyi biliyorlardı aslında..
Bir sidik yarışı almış başını giderken..
"0" alacaksın olm ahaha denilirken..
Evet, öyle oldu..
Yine bir gülme hali çenemde..
"0" alırsın derken gülen yüzlerin,
50 alabilenleri seviniyordu..
Sayfalarca yazdılar pek çoğu,
Kağıt israfı..
Yazık değil mi o ağaçlara..
Duvar çizdim.. Duvar..
Gölgeler.. Duvara yansımayan..
Doldular, duvarın kişiliğini yansıtan..
Ölü notalar vardı karanlıkta..
Aydınlık olmayı bilemiyordu duvardaki saydamlıkla..
Ne mi oldu..
Hiç bir şey..
Anlamsız bir kompozisyon ve aldığım 100 puan dışında..
Her şey aynıydı..
Ve hala..
Hala da öyle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder